Bu yazıyı yazdığım blog sitemin yıllık sunucu yenileme günü gelince bir göz atmak geldi aklıma. Bayadır yazmıyorum, yazamıyorum. İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor; ne yazmak, ne okumak, ne gezmek, ne izlemek… Sadece yiyorum, işe gidiyorum, uyuyorum. Hayatım maalesef bu döngüden ibaret. Ama bu bloga bakarken hatırladımki bir dönem çok yaratıcıydım. çok enerjiktim. 2 günden bir hikaye yazar, gün içi akşam dahil olmak üzere full çalışır arada da blogum dışında yerler için yazardım. Bu sırada bir de sosyal medyada içerik üretirdim. Bunların hepsi aynı anda mümkündü. O dönem hayatımı baştan inşa ediyordum, şu anda da öyle. O dönem aşırı mutsuz olmama neden olan bir şey vardı, yine çok benzeri var. O dönemde mecburiyetlerim vardı, şimdi de. Peki ne oldu artık yaratıcılığım 0? Neden eskinin kıyısına bile yaklaşamıyorum?
Aslında benim de bu sorulara net bir cevabım yok, ben de bu yazıyla beraber bulmayı ümit ediyorum. Çünkü artık yazmak dışında zihnim düşünemiyor. İş dışında herhangi bir konuyu düşünmeye çalıştığımda aklım hep işe gidiyor çünkü iş benim için bir kaçış, zihni kapatma biçimi. Bu yüzden yazıyorum işte.
O dönem çok açtım; öğrenmeye, başarıya, bilinmeye, her şeye. Ancak bunların hepsini geçtiğimiz yıllarda tattım. Bir de o dönem çok büyük hayallerim, hedeflerim vardı. Aslında kağıt üzerinde ana hayalim aynı. Birkaç ay önce yayınladığım podcastte de yeniden doğmak için yeniden umut etmek, yeniden umut etmek için de yeniden hayal kurmak lazım, o hayale tutunmak lazım demiştim. Peki hayal aynı hayalse neden yeniden doğamadım? Neden eskisi gibi çabalamıyorum herhangi bir şey için? Neden yeni bir şey öğrenme hevesim sadece iş için? Neden hiç kitap okuyamıyorum? Neden hiç yazamıyorum? Neden ana hedefim uğruna bu kadar az çabalıyorum? Neden sadece yaşamak için yaşıyorum?
Farkı şimdi anlamaya başlıyorum. O dönem hiç yenilmemiştim, yenilecek kadar büyük oynamamıştım oyunu. Kaybedecek neyim var diyordum belki de ama artık neyim olduğunu çok iyi biliyorum. Belki de bu yüzden o cesaretimin olmayışı, o umudumun olmayışı. Özellikle bir konuda o kadar çok denedim ve o kadar çok yenildim ki sanki artık imkansız gibi geliyor. Belki de imkansızdır bazı şeyler ve bunu kabul edip devam etmeliyim ama edemiyorum. Tekrar denemek istiyorum, tekrar olsun istiyorum…
Her zaman bir yol odluğunu düşünen ben bu defa neden yolu düşünecek enerjiyi bile bulamıyorum? Yani gitmesem de olur o yoldan ama o yol ne? Belki de yolu belirlersem peşinden giderim diyedir bu korku. Her zaman bir yolu olan, yolu olmayanlar hunharca eleştiren ben için ne kadar ironik bir cümle oldu 🙂
Nasıl Tekrar Yaratıcı Olacağım?
Asıl konuya dönmeliyim, zira durum tespitlerinin sonu gelmez, sıra çözümde. Çözüme üzerin düşünecekken fark ettim ki beni ben yapan işlerin başında, ilk yaptığım büyük proje olan KreatifBiri var. Ne ironik ki insanları yaratıcı yapmak için kurmuştum ve baya da ilgi görmüştü. Unutmuşum bile, çok eski zaman gibi…
Yazının tam bu noktasında durdum ve bu yazıyı ChatGPT’ye attım, ona sordum çözüm ne diye. O ise benim düşündüğümün tam tersini söyledi. Ben yine büyük bir hedef belirleyecektim ve bunun peşinden gidecektim ancak ChatGPT küçük hedefler belirlememi önerdi. Ve bum hemen yine aynı döngüye gireceğimi fark ettim. Az kalsın podcastimde bahsettiğim 5 yıllık döngüye sokacaktım kendimi yine. Değişmek gerçekten çok zor. Büyük ihtimalle yine baya büyük bir hedef belirleyip ona koşarken kendimi heba edip yıllarımı çöp edecektim. Ama yapay zeka sağolsun benden daha iyi düşünüyor. Bu yüzden ilk adım küçük adımlar belirlemek olacak. Haftada 1 yazı yaz, 2 defa spor yap gibi falan. Bunlara şu an karar vermedim, net bir listeye döküp belki gelecek haftaki yazımın konusunu bu yaparım kim bilir.
Ayrıca yine büyük hayaller kurmak yerine, küçük yakın zamanlı hayaller de düşünmeye çalışacağım. Bunun da faydasının olacağını düşünüyorum.
Son Söz
Şu ana kadar 600 kelime civarı yazmışım, uzun zaman sonra için fazla bile, zorlamaya gerek yok. Bir sonraki yazıda görüşürüz.