Son iki yıldır yılda yaklaşık 3 defa inzivaya çekiliyorum. Bu inziva dönemlerinde işlerimi bırakırım, sosyal medyadan çekilirim ve sadece düşünürüm, okurum, yazarım. Bunu yapıyorum çünkü olaylara, durumuma dışarıdan bakmamı sağlıyor. Bunu yapmam gerekiyor çünkü 4 aylık periyotlarda motivasyonum dibe vuruyor her şey çok güzel olsa bile benim hiçbir şey yapasım gelmiyor ve hep bir terslik çıkıyor yaşamımda. Bu defa da yapabildiğimin maksimum süre olan 5 günlük bir tatil/inziva dönemi geçirdim.
Bu 5 günde çok önemli bir şeyi fark ettim. İnziva dönemine girmeden önce çözemediğim bir durum vardı ve bu tüm hayatımı çok kötü etkiliyordu. Üstelik çok önemli bir kader anının da eşiğindeyim. Yaşamım boyunca durumumun farkında olup kolay kolay salakça hatalar yapmayan biriyim ama bu defa göz göre göre yapacaktım. Tüm yaşamımı mantıksal bir neden olmaksızın tehlikeye atıyordum. Ama bu inziva sürecinden çok önemli bir şeyi anladım: bazı şeyleri olduğu gibi kabul etmeliyiz. Peki bu ne demek?
Şimdiye kadar neyin gerçekleşmesini istediysem gerçekleşti. Istanbul’da yaşamaya başladım, MacBook’um oldu, okulu bıraktım, kendi işimi kurdum, etkinliklerde konuşmacı olmaya başladım, insanlara kendimi tanıtmadan tanıyanlar olmaya başladı, ailemle aram çok iyi oldu, bir statüm, gücüm oldu… tüm bunların ve fazlasının olmasını istedim ve oldu. Çünkü formül çok basit kendine inan, azimli ol, cesur ol ve gerçekten iste. Bu 4 şeyi yapınca her şey oluyordu. Lakin bir şeyde bu formül çalışmadı. O şeyi çok istedim, kendimden beklemediğim ölçüde cesur oldum, inanılmaz azimliydim ve kendime de inanıyordum. Lakin yok ne yaparsam yapayım istediğim şey olmuyordu. Üstelik işin içinden de çıkamıyordum ve az önce bahsettiğim çözemediğim durum da bu. Yapım gereği bu bende kısa devreye neden oldu, tüm kararlarım salakça olmaya ve hayata karşı tüm motivasyonumu yitirmeye başladım. Haftalardır bunu nasıl çözeceğimi düşünüyordum ve nihayet dün bir çözme ulaştım: kabulleniş.
Evet o şeyin gerçekleşmesini çok istiyordum, evet bunun için elimden gelen her şeyi yapmıştım hatta kendi sınırlarımı aşmıştım. Lakin işte bazen olmaz ne yaparsak yapalım olmaz. Bunu kabullenmeliyiz. Ya doğru zaman değildir, ya daha iyisi olacaktır ya da sadece olmuyordur işte. Evet hala gerçekleşmesini istemeye devam edeceğim, hala bir umutla yaşayacağım, hala çabalayacağım belki de ama artık kabul ediyorum olmama ihtimalini de. Çünkü kabul etmezsem yaşamıma sağlıklı bir şekilde devam edemeyeceğimi gördüm. Hem bu kabulleniş yeni bakış açıları ve diğer ihtimalleri göz önünde bulundurmamı sağlayacak.
Bu kabullenişi yaptıktan sonra fark ettim ki ben zaten bilmeden birçok kabullenişe sahiptim zaten. Birçok alanda yeteneksiz olduğumu kabul etmiştim, kötü biri olamadığımı, zayıf olduğumu, sıkıcı olduğumu, istediğim gibi arkadaşlara sahip olamayacağımı, saf mutluluğa ulaşamayacağımı, girişimcilikten ilerlemek zorunda olduğumu, bu ülkeden gitmek zorunda olduğumu, kaderimi kabullenmiştim. Bir yenisini daha niye kabullenmeyeyim ki?
İnzivam bu yazıyı yayınladığım an itibariyle bitti. Şimdi yeniden kazandığım motivasyonumla yarın sabahki uçuş için çantamı hazırlamaya ve sonrasında da öğleden sonraki büyük toplantı için hazırlık yapmaya başlamam lazım. Çok zor ama güzel günler bekliyor beni, bakalım neler olacak 🙂
Daha önceden de bir inziva dönemim sonucu çıkarımlarımı yazdığım yazıma da bakmak istersen buraya tıklayabilirsin.