Yaşamım boyunca çok sert kararlar verdim, çok keskin dönüşler yaptım, büyük riskler aldım, hep büyük oynamaya çalıştım. Çünkü hayat böyle zevkli oluyordu, sıkıcılığı böyle gideriyordum. Gerçekten de işe yarıyor bu, hem hayatım hiç monoton olmadı hem de çok kazandım, büyük kararlar alınca büyük de kazanıyorsunuz. Tabii hayatım hep süper değil, geçen gün fark ettim ki ipin ucunu bir yerde kaçırmışım.
Dünya hayatı bir illüzyon olmaya çok müsait, çoğu zaman bazı şeylerin gerçek mi yoksa bir illüzyon mu olduğunu anlayamıyoruz. Hatta malum filmden sonra tüm hayatımızın bir simülasyon olduğuna inanların sayısı da hayli fazla. Ben ise dünyadaki yaşamımızı gerçek kabul ediyorum, en azından bu zaman diliminde öyle. Ama bazen ben de bazı illüzyonlara yakalanabiliyorum. Tüm hayatımı ortaya koyarak birkaç büyük riskler aldım ve çok şükür ki bunların sonucu şimdilik daha güzel bir yaşam yaşayacağımı gösteriyor. Doğal olarak insanlar da bunu fark ediyor ve sürekli beni tebrik ediyor böyle cesaretli olduğum için. Ee ben de bunu fark ediyordumum ve o gazlamalarla birlikte klasik bir bağımlı psikolojisiyle hep daha büyük oynamaya başladım…
Bilmiyorum ama bende -muhtemelen diğer insanlarda da- hep daha fazlasını isteme güdüsü var. Bunu bir türlü yeteri kadar dizginleyemiyorum. Maddi işlerde fazlasını istemek genelde iyi sonuçlanıyor ve sonucu az çok hesaplayabildiğinden etkisi çok büyük olmuyor temkinli olduğun müddetçe ama duygusal taraf öyle değil.
Geçenlerde sonuçlarını çok da düşünmeden bir karar verdim, ya daha fazlası olsun ya da hiç olmasın dedim. İki taraflı sonucu da tam hesaplamadım çünkü içimde hem daha fazlası olsun isteği vardı hem de bir netlik istiyordum hayatımda. Bir de artık her şeyin her detayını düşünmek istemiyordum çünkü bıktım bundan, tüm hayatım her şeyi en detayına kadar düşünerek geçiyor. Her neyse kararırımı verdim ve büyük risk aldım yine. Bu defa ilk başta kaybetmişim gibi gözükmese de büyük bir kayıp yaşadım. İlk başta gözükmese dedim çünkü illüzyona o kadar kaptırmıştım ki kendimi ilk başta içim çok rahattı. Nede olsa her zamanki hamlemi yapmıştım, sonuçların da az çok farkındaydım. Ama işler öyle olmuyormuş…
Üzerinden biraz zaman geçince ister istemez üzerine düşündüm, bazı üzücü anlar yaşadım ve gördüm ki çok büyük bir hata yapmışım, üstelik ikinci defa olmuş bu. Ne kadar kahrolduğumu anlatacak kelimler yok inanın bana çünkü bir insanı çıkarttım hayatımdan. Yaptığım hatanın bilinciyle içimdeki tüm huzur gitti, tüm günlerim aylar önceki ilk defa yaşadığım o aynı huzursuzlukla geçiyor. O özgüvenli, ne yapacağını hep bilen ben bu defa ne yapacağımı bilmiyorum çünkü klasik ben olarak arkamdaki köprüleri yıktım, yani geri dönme şansı bırakmadım kendime. Üstelik aynı hatayı ikinci defa yaptım…
Bu satırları niye yazdım bilmiyorum. Belki günah çıkardım, belki de utancımı bir yerlere, birilerine anlatmak istedim, belki de gelecekte aynı hataları yapmamam için bir not bıraktım. Kim bilir belki de pişmanım demeye cesaretim de yüzüm de olmadığı için buraya yazmışımdır. Hayatımda sanırım ilk defa keşke zamanda geriye gidebilseydim dediğim bir dönemdeyim.