
Son günlerde iyice bozulan uyku düzeni yine kendini göstermişti ve ancak öğle ezanıyla uyanabilmişti. Ezanın sesinden mi başka bir şeyden mi uyandığını tam da anlayamamıştı aslında. Hızla çıkmak istedi yataktan ama yapamadı. Üzerinde o kadar çok yük ve stres vardı …

Yaptığım iş gereği insanları, özellikle de gençleri çok iyi tanımalıyım. Yani neyi severler, zamanlarını nasıl geçirirler, davranışları nasıl, olaylara nasıl tepki veriyorlar gibi metrikleri bilmem gerekiyor. Ben de geçmişte birden fazla şehirde yaşamamın ve bilgi birikimim getirdiği tecrübeyle teknolojinin yardımıyla …

Kaç yaşında olursanız olun hiç geçirdiğiniz bir aya hayatımın en iyi ayı demiş miydiniz? Ben bu nisan ayına kadar dememiştim çünkü her ay belli bir düzeyde iyi ya da kötü şey olurdu. Ama bu nisa ayı öyle olmadı çokça iyi …

Muhteşem bir havada, ağaçların adım adım eşlik ettiği en sevdiği yoldan hızlı hızlı yürüyerek dört duvara varmaya çalışıyordu. Bu muhteşem havayı, yapılacak bi ton işi bırakıp her daim sıkıcı ve bunaltıcı sıcaklıkta olan köhne yere gitmesinin tek bir nedeni olabilirdi: …

Haddini aşan lükslükte olan ofiste her zamanki gibi yine -haddini aşan- bilgisayarının başındaydı. Uzun zaman sonra kendini gösteren güneş cam tavandan süzülerek içini ısıtıyordu. Etraf, yer çekiminin kıvılcımı olan meyveyi amblem olarak kullanan markanın bilgisayarlarının başında kahve ve bitki çayı …

Sürekli kar yağan yerlerde büyümemişler için hayallerde hep sakin sakin lapa lapa yağarken altında yapılan romantik, huzurlu yürüyüşler vardır. Benim gibi idealist, yalnız ve sıcak bir iklimde büyüyenlerin düş alemlerinde de hem büyük bir ilham kaynağının hem de huzurun doruğuydu …

Pencerenin kenarında oturmuş çayını yudumlarken tane tane yağan kar tanelerini izliyordu. Kışı hiç sevmese de bu beyaz örtü bambaşkaydı; sanki evren birden yavaşlıyor ve tüm kötülüklerin üstü kapanıyordu. Üstelik yağmur gibi de değildi kar; asildi, temizdi, zararsızdı… Çayının bittiğini fark …

Bölüm 1 Asansör bulutları geçtikten hemen sonra durdu ve sarı kapılar içindeki tek kişinin şanına yakışır şekilde sakince açıldı. İçerideki hafif kambur adam da aynı asillikle çıktı içinden ve dairesinin kapısına doğru yöneldi. İçerisi her zamanki en uygun sıcaklıktaydı, yemekler …

Boğazın kenarındaki bir bankta oturuyordu yanında hiç tanımadığı bir yaşlı adamla. Yine düşünceler içinde fethetmeye, ele geçirmek istediği şehre bakıyordu. Biliyordu içten içe; ya onu da yutacaktı ya da başka yerlere sürgün edecekti bu şehir. Hep sürgün edileceğini düşünüyordu, tüm …

13 saat uykusuz geçen yolculuğun ardından nihayet uyuyabileceğim diye düşünüp yatağına geçtiyse de bir türlü uyuyamıyordu. Gözlerinden uyku akıyordu ama uyuyamıyordu. Su içti, bir şeyler yemeyi denedi ama yok uyuyamıyordu. Neden uyuyamıyordu? Saatler sonra anlayacaktı ki migren atağı başladığından uyuyamıyordu. …